PC Dünyası

Venetica İncelemesi Uyeols10

Join the forum, it's quick and easy

PC Dünyası

Venetica İncelemesi Uyeols10

PC Dünyası

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sanal Dünya

Venetica İncelemesi Dragonageoriginskapakku Venetica İncelemesi Painkillerresurrectionk Venetica İncelemesi Left4dead2kapakkucuk Venetica İncelemesi Jamescameronsavatarthegz Venetica İncelemesi Callofdutymodernwarfarei Venetica İncelemesi Kucukpes2010kapak Venetica İncelemesi Fifa2010kapakkucuk Venetica İncelemesi Callofjuarezboundinblooo Venetica İncelemesi Deltaforcextreme22009

    Venetica İncelemesi

    HerakletuS
    HerakletuS
    Board Admin
    Board Admin


    <b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 352
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 6045
    Başarı Puanı Başarı Puanı : 39
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 26/11/09
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbul

    Venetica İncelemesi Empty Venetica İncelemesi

    Mesaj tarafından HerakletuS Paz Şub. 28, 2010 1:14 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Bazı oyunlar çok iyi bir giriş yapar ancak bu performanslarını sonuna kadar koruyamazlar. Bazı oyunlar ise vasat bir girişe sahip olmalarına rağmen senaryoda ilerledikçe o oyununun vasatın çok daha yukarısında bir oyun olduğunun farkına varırsınız. Venetica vasatın çok çok ötesinde bir oyun olmamasına rağmen girişine aldanıp da göz ardı edilmesi gereken bir oyun da değil.

    Oyundaki bayan kahramanımız Scarlett sıradan bir köyde mutlu mesut yaşayan sıradan bir genç kız… En azıyla ilk bakışta o izlenimi veriyor. Bir gece köye kim olduğunu bilmediğimiz birileri saldırır ve Scarlett’in sevgilisi Benedict’i öldürürler, tabi köydeki birçok kişiyi daha öldürürler, ancak Scarlett’i en çok Benedict’in ölümü etkiler. Scarlett onun cansız bedeninin başında ağlarken kendini bir anda apayrı bir boyutta ve Death yani Ölüm ile konuşurken bulur. Death bize neler olduğundan ziyade ne yapmamız gerektiğini anlatır ve bu da oyundaki ulaşmamız gereken ana hedefimiz olur. Oyundaki amacımız Venedik’e gidip Moonblade’i bulmak ve onunla Undead Archen’ı yok etmektir ve bu uğurda seyahatimize başlarız.

    Scarlett sıradan bir kızmış gibi yetiştirildiği için dövüşle ya da büyüyle hiçbir ilgisi yok. Hal böyle olunca da oyun boyunca sürekli onun büyü ve dövüş yeteneklerini geliştiriyorsunuz. Dövüş konusunda eğlenceli olan şeyse, ister saldırı butonuna abanabiliyor isterseniz de saldırılarınızı sıralayıp sağlam kombolar yapabiliyor olmanız. Düşük zorluk seviyelerinde ve güçsüz rakiplere karşı kombolarınıza pek ihtiyaç duymayabilirsiniz ancak kombolarınızı etkin bir şekilde kullanmazsanız güçlü rakipleriniz saldırılarınızı rahatlıkla karşılayabilir.

    Oyundaki düşmanlarınızın yapay zekası dövüş anında sizin etrafınızı sarmayı akıl edecek kadar gelişmiş durumda, ancak buna rağmen dövüşlerde size bariz şekilde kıyak yaptıklarını zaman zaman hissedebiliyorsunuz. İşin iyi tarafı Scarlett’in yetenekleri yalnızca yakın dövüşle sınırlı değil. Scarlett Death’le ilk buluştuğunda Death ona bazı yeteneklerini aktarmıştı. Görünüşe göre kara büyücülük sanatında kendine özgü bir ismi var ve 16. yüzyıl Venedik'i bu ürkütücü bilim hakkında yeni şeyler öğrenmek için mükemmel bir yer.

    Oyunda bulduğunuz eğitmenlerden de hareketler öğrenebiliyorsunuz. Bu eğitmenleri bulmak ve onları ikna etmek oldukça kolay. Ancak bunun için öncelikle levelinizin yeterli olması gerek, ardından da bir takım problemleri çözmelerinde onlara yardım etmeniz gerekiyor. Bu öğrendiğiniz yeteneklerin çoğu saldırı odaklı ve oyunda sizi daha da ileri taşıyacak yetenekler oluyor. Gerek tek, gerekse de çok hedefli saldırılarda düşmana oldukça hasar verebildiğiniz için yeni öğrendiğiniz yetenekler, özellikle zorlu düşmanlar karşısında işinize yarıyor.

    Oyunda en çok işinize yarayacak yeteneklerinizden biri de “passage” yeteneğiniz. Bu yeteneğiniz sayesinde kısa süreliğine de olsa ölüler diyarına geçiş yapabiliyorsunuz, böylece yaşayan düşmanlarınız için görünmez oluyor ve hasar almaktan sakınıyorsunuz.

    Sanırım size bu sırrı vermeden daha fazla yazıyı sürdüremeyeceğim ancak Death Scarlett’in babası. Ne alakası var, nasıl olur bende bilmiyorum ancak yapımcılar böyle bir senaryo tercihinde bulunmuşlar. Scarlett’in babası Death olsa da Scarlett hayatta kalmak için öldürücü darbelerden kaçınıyor, bunun yanında Scarlett ölümsüz bile değil. Eğer düşmanlarınıza karşı şansınızı biraz fazla zorlarsanız Scarlett’in öldüğünü göreceksiniz. Death gibi bir babası varken karakterimizin ölmesini biraz saçma bulduğumu itiraf etmeliyim. Ancak yeterli enerjiniz varsa Scarlett öldüğünde tekrardan dirilebiliyor. Sağlık barınızı bulduğunuz yiyecek ve içecekler aracılığıyla doldururken, büyü barınızı ise iksirleri kullanarak dolduruyorsunuz. Bu iki barın dışında öfke barına benzer bir bar daha var. Bu barı düşmanlarınızı öldürdükçe dolduruyorsunuz. Tekrardan dirilmek aslında oldukça iyi düşünülmüş bir sistem ve işlerinizi oldukça kolaylaştırıyor. İkinci bir şansınızın olduğunu bilmek iyi, ancak düşmanlarınız yeterince zorluysa bu ikinci şansı da pek verimli kullanamadığınızı söyleyeyim.

    Scarlett’in kullanabildiği pek fazla silah yok fakat bir şekilde yapımcılar bu döküntüden hayret verici fazlalıkta silah çıkarmış ve her seçimi heyecanlı hale getirmiş. Oyunda işinize en çok kılıçlar yarıyor, hasar güçleri yüksek, ayrıca kılıçlarla hızlı saldırılar da yapabiliyorsunuz. Mızraklar ve tokmaklar da belirli durumlarda öldürücü olabiliyorlar. Örneğin, tek bir tokmak darbesiyle tahta kapıları moloz yığınları haline getirebiliyorsunuz. Ayrıca birdenbire canlanıp size saldıran aslan figürlerini de basit bir kılıçla yok etmeniz mümkün değil, bu yüzden de zaman zaman diğer silahlarınıza da başvurmanız gerekiyor.

    Birçok dövüş tekniğinde ustalaştıktan sonra size sorun çıkartabilecek düşmanlarla kolay kolay karşılaşmıyorsunuz. Fakat Venetica’da yeteneklerinizi ve sabrınızı bir hayli zorlayacak boss savaşları sizleri bekliyor. Bu düşmanlar ölmek için yeterince zorlular ancak asıl savaş onları öldürdükten sonra başlıyor. Çünkü Bosslar ölüler diyarında asıl forumlarına dönüşüyor. Ancak ölüler diyarında yaptığınız bu boss savaşları maalesef pek zevkli geçmiyor, hatta hayal kırıklığı yarattığını bile söyleyebilirim.

    Ölüler diyarına geçmek yalnızca dövüşmek ve acı çekmek anlamına gelmiyor, burada Scarlett’in sevdiği ama artık yaşamayan karakterlerle de tekrardan bir araya gelebiliyorsunuz. Örneğin Benedict’ten büyüyle ilgili birkaç temel hareket öğreniyorsunuz ya da Death asıl düşmanınız hakkında size daha da fazla bilgi veriyor. İlk görevlerinizin birinde babalarının son arzusunu gerçekleştirmekten bahseden iki aristokrat görünümlü kişiyle karşılaşıyorsunuz ve onların sorununu çözüyorsunuz. Ardından bu ikili size Venedik yolunda rehberlik yapmayı teklif ediyorlar ancak bir süre sonra ölüyorlar. Buna rağmen bu karakterler yine de size kapalı kapıları açmakta ya da hurdaya dönmüş sandıklar konusunda yardımcı olabiliyorlar.

    Bunlar küçük bulmacalara benziyor ve bulmacalarda yapmanız gereken sırayı hatırlayıp kilidin açılması için pinleri belli bir sıraya göre çevirmek. Bu bulmacaları çözerken iyi bir hafızadan başka bir şeye ihtiyacınız olmuyor. Eğer yan görevleri pek umursamadan doğrudan senaryo görevlerini oynayıp amacınıza ulaşmak istiyorsanız, bu da pek kolay olmayacak. Çünkü Venetica’da sırf senaryo görevleriniz için bile aşağı yukarı 30 saati gözden çıkarmanız gerekiyor. Ancak oyundaki yan görevler de oldukça zevkli ve yan görevlerin çoğunu yapmanızı öneririm.

    Her RPG oyununda olduğu gibi Venetica’da da vereceğiniz kararlar oldukça önemli ve oyun boyunca birçok zıt seçenekler arasından birini seçmek zorunda kaldığınız durumlarla karşılaşıyorsunuz. Doğru kararı vermek kısa vade de size pek bir kazanç getirmiyor ancak her kararınız farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor.

    Oyundaki karakter tasarımları ciddiyetten uzak bir görünüme sahip olsalar da çevre tasarımları ev detayları gerçekten tahminlerin ötesinde. Işıklandırmalar oldukça iyi, doku ve kaplamalardaki gerçekliği hissedebiliyorsunuz.

    Oyundaki çoğu diyalog sizi amacınıza yaklaştırmak üzerine kurulmuş ve seslendirmeler oldukça başarılı. Müzikler fazla kaliteli olmasa da oyuna uyum sağlamış gözüküyorlar.

    Eğer şu aralar fazla oynayacak oyununuz yoksa Venetica’yı aklınızda bulundurmak yararınıza olur. Birinci sınıf bir oyun olmamasına rağmen özellikle RPG severlere bu oyunu denemelerini öneriyorum. Güzel oyunlu günler.





    Alıntıdır.[

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 3:47 am